SİNAN ERGİN’LE BİLİNÇLİ EYLEM | TEPKİSİZLİK

Sinan Ergin’e sorduk. Tepki vermek her zaman doğru mudur? Karşılaştığımız her eyleme karşı tepki vermeli miyiz? Tepkisizliğin sağladığı o mükemmel etkiyi nasıl yönetebiliriz? Tüm sorularınız ve daha fazlası fazlası için… Sevgili dostlar bugün öyle bir şey yapalım ki hiç daha önce konuşmadığımız farklı bir şekilde konuşalım. Öyle bir konuşma olsun ki bu sessizlikten doğsun. Konuşmayalım. Bazen konuşmamak çok daha iyi olabiliyor. Konuşmamak ne demek peki? Dışarıdan bir olay, problem, sıkıntı bir saldırı ile karşılaştığınızda hatta bazen iyi bir şey ile bile acaba tepki vermeden durabilir misiniz? Tepki vermeden durabilmek son derece önemlidir. Tepki vermemek derken dışarıya tepki vermemek değil, kendi içinizde tepki vermemektir. Hatta bazen öyle bir şey vardır ki düşüncenizde tepki verirsiniz. Düşünmeye başlarsınız. O zıt ile kendinize bir tepki verirsiniz. Sonucunda kendinizle kavga etmeye başlarsınız. İnsan acaba tepki vermeden durabilir mi? Bakın çok önemli bir şey vardır. İnsan çoğu zaman otomatik sanki refleks hareketi ile tepki verirler. Beynimize yapmış olduğumuz kodlamalar, şartlamalar içerisinde bilinçaltımız bizi devamlı olarak tepki doğurur. Fakat tepkinin olduğu yerde farkındalık yoktur. Bilinç yoktur. İnsan o an itibari ile bilincini kaybetmiştir. Neyi neden yaptığını farkında değildir. Bir anda kızdım . Bir anda öfkelendim. Neden? Çünkü kendinizi kontrol edemiyorsunuz. Yönetemiyorsunuz. Bundan değil mi? Peki biz bundan kurtulabilir miyiz? Tabiki kurtulabiliriz. Tepki vermiş olduğunuz bir reflekstir. Demek ki bu bir alışkanlık. Peki zihninizi, beyninizi ve kendinizi acaba bu alışkanlıktan kurtarabilir misiniz? Tabiki kurtarabilirsiniz. Eğer böyle bir şey yapabilirseniz; hayatınızın komple değiştiğini göreceksiniz. Bu çok zor bir şey değil. Birazcık üzerinden dikkat gerekiyor. Yani elleriniz, hareketleriniz, nefes alışverişiniz her şeyinizi farkındalık içerisinde günde 8-10 defa yapsanız yavaş yavaş zihniniz ne yaptığını, nasıl yaptığını farkına vardıkça çok daha mutlu ve çok daha özgür olmaya başlayacaktır. Ancak bu alışkanlığı devam ettirmezseniz ne yazık ki hayatınız karanlıklarda, öfkelerde, kızgınlıklarda ve keşkeler ile geçecektir. Aynı zamanda kendiniz ile kavga etmeye devam edeceksiniz. Düşünceler gelecek ve o bana bunu neden yapmıştı,dünya bana karşı neden böyle diye devamlı bir çatışma ve kavga içerisinde devam edeceksiniz.Tüm bu refleksler gelişerek sizin karakterinizi oluşturacak. İnsan bundan tamamen özgürleşmeli. Bilinç altınızı temizlemeniz gerekir. Yaşanan tüm durumların bir şekilde kaybolacağını düşünüyorsunuz. Hayır kaybolmaz. Kritik nokta bilinçaltını temizlemek değildir.Farkına varmak , farkında olmak demektir. Bilinç altınız bir kütüphanedir.Neden temizleyesiniz? Belki bazen faydası olur. Önemli olan nokta farkına varabilmenizdir.Eylemlerinizin farkında olun . Yorum yapmamayı öğrenin. Pozitif, negatif boşverin. Sadece farkında olun. Zihniniz bunu yaptıkça artık tepki veren değil. Etkileyen haline geleceksiniz.Hem kendiniz için, hem dış dünya için… Etkilemek bir şekilde kendine lider olmak demektir. Kendinize lider olursanız aynı zamanda dış dünyanın da lideri olursunuz. Esasında o tüm hayvansal güdülerinizden arınmış oluyorsunuz. Bu şekilde gerçek anlamda bir birey, bir insan olduğunuzu anlamış oluyorsunuz.Dışarıda insan görünümlü bir çok hayvan var. Önemli olan gerçekten insan olabilrmektir.İnsan olabilmek görüntü ile alakalı bir şey değildir.İnsan olabilmek düşünceyle bağlantılı bir şey değildir. İnsan olabilmek dış dünyadan ve kendinizden özgürleşmek ile olur.İşte o zaman belki o evreni kırıp zirveye çıkmayı başarmış oluruz. Bunu kendiniz için denemeli, uygulamalısınız. Bunu uyguladığınız takdirde tüm zihnizin özgürleştiğini göreceksiniz. Bir insanın kendini farketmesi, yönetmesinden daha güzel ne olabilir ki? Farkında olmadığımız takdirde başkalarının yönetiminde kalmaya devam edersiniz. Yolda bir insan görüyorsunuz size kızıyor. Lütfen tepki vermeyin. Saldırı olduğunda, tepki vermeyin. Bakalım ne olacak? Tepki vermemeniz demek; zavallı, gariban, ezilen olduğunuz anlamına gelmeyecek. Tepki vermemek demek; bilinçli eylemin doğmasını sağlar. O bilinçli eylem, sizin farkındalığınızdan ve bilgilerinizden doğmaya başlayacak. İşte o zaman bambaşka bir dünya kurmaya başlayacaksınız. Eminim ki bu yeni dünyaya açılan kapıyı uygulayarak 20-30 gün sonunda kendinizdeki bu değişimin farkında olacaksınız. Sizler de merak ettiklerinizi www.youtube.com/c/livealive1 kanalımızdaki videolara yorum olarak atın sorularınızı Sinan Ergin’e soralım. #satış #liderlik #kişisel gelişim #motivasyon