Özgürlük

17 Nisan 2018

Özgürlük

Ruh özgürlük isterken, beyin fikirler üreterek seni çatışmalara iter. Kişi istediklerini yapamamanın verdiği sıkıntı içerisinde, sahte ve üzerine oturmayan rolünü oynar ve çatışmayı arttırır.  Sonunda istediğin içsel ve tabii ki bununla gelen harici hayattaki mutluluğundur. Beyin ve ruh özgür olmadığı sürece kendisini rutinin içine hapseder ve çatışmalardan kurtulamaz. Her daim beyinde bir uğraş, vücudunda bir sıkıntı içinde kalarak sinirli ve öfkeli bir yapıyı kendine karakter edinirsin ya da kibarlığından dolayı yapamadıkların ülser, verem, migren gibi hastalıklarla veya kilo alarak kendisini belirtmeye başlar. Senin güven ve ya düzen olarak algıladıklarına vücudun tepki vermeye başlar!

Özgürlük Nedir?

Özgürlük, gerçek bir düzendir. Rutinlerini kırman senin tek amacındır. Özgürlük her şeyden kaçmak ve tek başına bir adada yaşamak değildir. Özgürlük kendi isteklerini çevreye ve sorumluluklarına bağlı kalarak yapabilme ve huzur içinde kalabilme sanatıdır. Sen özgür olmadan hiçbir problem veya çatışma son bulmayacaktır. Bu aşamada yapılması gereken öz gözlemlemedir. Unutma; içsel çatışma hayatının nasıl olacağına karar verir. Çatışma içindeki sen, hiçbir zaman uzun vadeli mutluluğun ne olduğunu anlayamayacaksın.

Özgür Müsünüz?

Hadi bir kere düşünelim. Özgürlüğümüzü engelleyen şeyler nelerdir? En azından üç tanesini düşünmenizi istiyorum. Eğer hayatınızda bunlar olmasaydı neler yapmak isterdiniz? Hemen aklımıza üçüncü şahıslar, dış dünyadaki olaylar ve ya maddesel problemler gelmiştir. Öyle değil mi?

Şimdi yeniden sormak istiyorum, Gerçekten bu olayların veya kişilerin sizi engellediğine emin misiniz?

Madem bunların olmadığı bir ortamda güzel bir hayatınız olacak; o zaman ne bekliyorsunuz?

Dış dünyadaki her oluşumu var eden, her somutu oluşturan soyut bir kavram olmalı… Ancak soyut kavramlar somut olayları oluşturabilir. Eğer korkuyorsanız, bu soyut kavram, dış dünyada korkacak bir şeyleri var edecektir. Bu yüzden sizi engellediğini düşündüğünüz kişilerin ve olayların soyut kavramda neyi temsil ettiğini anlamamız lazım.

Bir örnek daha vermem gerekirse: Dışarıda sizi kızdıran, üzen veya size düşmanlık yaptığına inandığınız birileri varsa dikkatle gözlemleyin. Neden kızıyorsunuz?

Kızdığınız, üzüldüğünüz her şey kendinizde özdeşleştirdiğiniz, tanımladığınız bir şeye aittir ve bu soyut bir kavramdan kaynaklanmaktadır. Kişi kendisini özdeşleştirdiği bu kavramlardan kurtulmadığı sürece; dış dünyadaki olay ve kişileri değiştirmeye çalışsa da sonuç – anlık başarılar haricinde – hiç bir zaman değişmeyecektir.

Bu sebeple Live Alive’ın ana özelliği sorunların kökenine inerek tamamıyla ortadan kaldırmak ve bir daha tekrar etmemesini sağlamaktır.

Sinan Ergin tarafından yazılmıştır.