Live Alive
4 Mayıs 2018
Live Alive
Uzayda boşluk olmazsa dünya dönemez. Eğer insanoğlu da kendi içsel dünyasında boşluk yaratmazsa veya yaratmış olduğu boşluğu koruyamazsa, enerjisi yavaş yavaş yok olmaya başlar. O boşluğunu düşüncelerle ve olaylarla doldurursan enerjin yok olur ve enerji yok olursa hiçbir şeyi var edemezsin çünkü başarının tek kaynağı enerjindir. Fakat olan şu: Başta düşüncelerimiz olmak üzere korkularımız, kaygılarımız o boşluğu doldurmaya başlıyor. “Ne olacak? Nasıl olacak? O neydi ? Bu neydi? Onu bana neden yaptı?….” Sonra dış dünya; yani harici hayattaki olaylarla, yaşadığımız bir sürü sorunla, sıkıntılarla, dertlerle ve tasalarla doluyoruz; hiç boşluk kalmıyor. Peki boşluk kalmayınca ne oluyor? Sen, yavaş yavaş yok oluyorsun. Fakat orayı dolduran maddelerde, düşüncelerde sienin enerjinle var oluyorlar; artık enerji gelmeyince de var ettiklerin yok olmaya başlıyor. Böylece bütün zincir yok oluyor…
Enerjiyi Koruyabilmek…
Senin en büyük sorumluluğun o enerjiyi koruyabilmektir ancak o enerji sabit değildir; değişkenlikler içerir. O enerji, senin oluş durumuna göre alanlar yaratır: Boşluk içerisinde alanlar oluşur. O alan sıkıştırılmış boşluk demektir. Sıkışınca moleküller maddeyi oluşturur: Sen o maddesin. ‘Kendim’ diye tanımladığın, aynaya baktığında gördüğün; senin oluşturduğun bir şey… Sen, aslında bir boşluksun. O boşluk alana, alan da ‘sen’ olan maddeye dönüşüyor fakat madde olduğun için o kadar gerçeksin ki; elle tutup koklayabiliyor, hissedebiliyor, algılayabiliyorsun. Beyin bunu daha gerçek zannediyor ve kendisinin nereden oluştuğunu unutmuş bir vaziyete bürünüyor. Bu sefer kendine tapmaya başlıyorsun çünkü sen olan madde senin için çok önemli bir şey; o olmazsa yaşayamazsın. Ve sen, boşluğu bırakıp tamamıyla unutuyorsun fakat sana enerjiyi veren o boşluktu; ana gerçekten kopuyorsun.
Dikkat! Bu enerji, kişisel gelişim enerjilerinden değil, kişisel gelişimin ötesindeki bir şey. Kavram gereği kendini imgelendiriyor ve sıfatlandırıyorsun. “Başarılı, kendi ayakları üzerinde durabilen biriyim/ Bin kişiyi yöneten bir müdürüm/ Anneyim-babayım.” diyorsun ve kendin, taptığın ve olmazsa olmaz bir varlık haline geliyor. Asli yerden; yani sana enerji veren ana kaynaktan kopmaya başlıyorsun. Ruhun bedenden koptuğunu düşün: Beden bir süre daha devam edebilir ve sen onun yaşadığını zannedebilirsin. Örneğin; ben buradaki ışıkları kapatırsam, birkaç salise sonra sönüyorlar. Aynı bunun gibi insan bedeni de yavaş yavaş sönüyor ve yok oluyor. Aslında ölmüş vaziyette de; gerisi sadece tabuta girene kadar geçen zaman…
Boşluğu Koruyabilmek…
Bu sebeple ‘Live Alive’ senin ana gerçeğe dönmeni sağlayan ve hiçbir zaman boşluğu doldurmamanın gerekli olduğunu anlatan önemli bir sistem ve teknik. Çünkü sen boşluk olduğunu ve her şeyin bu boşluktan geldiğini fark edersen; o boşluk senin olmazsa olmaz ana sorumluluğun haline gelecek. Ana sorumluluğun o boşluğu korumak. Önce bu boşluğu algılaman lazım çünkü o, sende farklı farklı oluşumlar yaratıyor. Eğer şu anda çok yüksek bir enerjiye sahipsen, o boşluk farklı bir alan yaratıp farklı bir madde oluşturuyor veya şu anda çok öfkeliysen, daha farklı bir alan yaratıp farklı bir şey oluşturuyor. Senin bir sorumluluğun daha var: O boşluğun/ alanın o anki durumunu anlayıp ne yaratabileceğinin farkına varabilmek… Biz buna bilinç diyoruz. Oluşturmadan önce, ne oluşturduğunun farkına varabilme kabiliyetidir bilinç. Eğer bunu fark edemezsen dünya kocaman, sen küçücük kalırsın ve olaylar seni yönetmeye başlar; sen onları değil.
İnsanoğlu sorumsuz olduğu için eylemleri de sorumsuzdur. Bir ormanda yaşadığını düşün; bir gün aslan saldıracak, bir gün yılan sokacak, ‘yiyecek bulacağım- yiyecek bulamayacağım’. Devamlı bir kargaşa, bir kaotik yapı… İşte insanoğlu böyle yaşamaya ve orada var olmaya çalışıyor. İnsanoğlu ne oluşturduğunu unutmuş; içerde oyuncu olmuş ve bilinçsizce geziniyor. Eğer senarist olduğunu, kameraman olduğunu, yapımcı ve sunucu olduğunu hatırlarsa; bütün ormanın sahibi olduğunu da anlayacak. Bütün dünyanın kendisinin oluşturduğu bir keşif dünyası olduğunu fark edecek.
Alan, Madde, Boşluk Sensin!
Ben farklı bir enerjideysem, bu enerji maddeye dönüşüyor ve ben o enerjiyi maddesel boyutta keşfedip test ediyorum. Bir şeyi fark etmelisin ki; boşluk, alan ve madde üçlemesi senin ana döngün aslında… Alan da sensin, madde de sensin, boşluk da sensin. Boşluk alanı, alan ise maddeyi yaratıyor. Madde boşluğu yaratmıyor ya da madde alanı yaratmıyor: Madde sonuç fakat insanoğlu madde üzerine yoğunlaşmış vaziyette. “Maddeye daha çok sahip olmalıyım, maddeyi değiştirmeliyim; maddeyi öyle yapmalıyım, böyle yapmalıyım…” Asli temele dönmüyor. Temel kaybolduğu için bir ‘projection’ içerisinde; bir hayal dünyasında yaşamaya çalışıyor.
Madde nedir? Madde ben, madde bu kitap, beş duyu ile algılamış olduğumuz; sahip olduğumuz her şey. Maddenin seni var ettiğini zannediyorsun. Eğer böyle yaşıyorsan büyük bir yanılgı içerisindesin çünkü maddenin oluşması için sana; yani enerji veren senin boşluğuna ihtiyacı var. O maddeye enerji veren olmadığın sürece maddenin var olması mümkün değil. Maddenin var olabilmesi için senin o maddeye enerji vermen gerekir. Bu çok çalışmak veya çaba göstermek demek değildir. İnsanoğlu çalışmayı karıştırır; çok çalışırsa sahip olacağını düşünür. İnsan sadece ve sadece ‘olursa’ sahip olabilir. Sahip olursa olamaz. Sahip olarak olabileceğine inanıyorsan; çok paran olursa; zengin olursan süper bir hayat yaşayacağını düşünüyorsun. Tam tersi sen olmuşsan onlar olur. Tam zıddıdır aslında…
Live Alive- Canlı Yaşam Çalışması
Bu yüzden “Live Alive” Canlı Yaşam Çalışması, bu oluşumun farkındalığını arttırmak üzerine yapılan bir çalışmadır. İnsanlar önce problemleri yaratırlar ancak kendi yarattıkları dünyalarının farkında değildirler. Çünkü beş duyu ile algılayınca hakikati yitirir ve her daim çözüm ararlar. Olması gereken olmadan önce çözmek, çabalamadan kazanmaktır. Bir kere düşün; düşüncelerle, olaylarla, dış dünyayla aranda bir boşluk bıraksaydın enerji kaybı olur muydu? Bir kere düşün! Düşüncen ve olaylarla aranda boşluk bıraksaydın; beynin gerçeklik algısı değişecekti ve bütünsel bakabilecektin. Kendini aynada görmek istiyorsan, ayna ile aranda bir boşluk olmalı. Unutma ki bu boşluk oluşmadığında, beyin yaşadığını gerçek sanarak bedenini de harekete geçirmek için kimyasal salgılarını yaymaya başlayacak. Bu durumda bilinç yok olacak, mantık yok olacak; yani sen yok olacaksın… Kimyasal salgın seni yönetmeye başlayacak. Bunun sonucu ‘keşke’ler veya pişmanlıklar olacak… İşte “Live Alive” Canlı Yaşam Çalışması, bunların oluşmasını ortadan kaldıran önemli bir uygulamadır. Bu yedi adımlı çalışma, beyinde yararlı bir alışkanlık haline getirildiğinde yeni dünyanızın kapıları açılmış olacaktır.
LIVE ALIVE 7 ADIM
- 1.BOŞLUK- EMPTINESS
- 2.GÖZLEM – OBVERVATION
- 3.ANLAMAK – UNDERSTAND
- 4.ANLAMI GÖRMEK – INNER EYE
- 5.CANLI BOŞLUK – ALIVE EMPTINESS
- 6.OLUŞTURMAK – CREATION
- 7.EYLEM- BE IN ACTION
Sinan Ergin tarafından yazılmıştır.