Geleceğinizin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
18 Haziran 2019
Sinan Ergin mutlaka izleyin diyor. Hayatınızı etkileyen kararlar alırken geleceğinizin Nasıl Olacağını Düşünüyorsunuz? Hayatınızı etkileyecek kararları alırken duygu mu yoksa mantıkla mı karar veriyorsunuz? Acaba duygularınızla eyleme geçip hayatınızla ilgili kararlar alıyorsanız doğru bir şey mi yapıyorsunuz?
Haydi duyguların yanına bir de mantık koyalım. Duygu ve mantık birleşmiş… İyi bir şey mi? Duygu ve mantık acaba denge kurabilir mi? Mesela evlilik kararı almak …Adamı çok seviyorum ama bekliyorum. Neyi bekliyorum? İnşallah piyangodan para çıkacak o zaman mantık da diyecek ki “Bu parasız ve çulsuz ile evlenebilirsin, yani artık parası da var”. Birini sevdin, adamı çok beğendin evleneceksin ama adamcağızın işi yok, gücü yok, para da yok. Ne yapmak lazım? Duygu ile mantık birleşmeli mi?. Acaba duygu ve mantık birleşirse insan doğru karar verebilir mi? Aslında güzel bir şey var, tamamıyla her şeyin zıttını konuşacak bir konuşmacı var burada…
Bir düşünün, bir şirkette dört tane patron var, dördününde eşit yetkisi var, dördü de her şeye karışabilir. Bu şirkette ne olur? Kesin batar… Kaos olu, çatışma olur, kriz olur. Aile şirketleri neden hala bu problemleri yaşar anlamıyorum.Aile şirketleri ve aile şirketlerinde çalışanlar bunu düşünsünler. Çözüm ne olacak? …. Sizin de dört tane patronunuz var, sağ beyin, sol beyin, bilinçaltı, bilinç üstü…Demek ki aynı biçimde şirketlerde de dört tane aynı yetkiye sahip adam olursa orada çatışma, kaos, kriz olacağını ve şirketin batacağını düşünüyorsunuz; sizde de dört tane karar verici var sağ beyin, sol beyin, bilinçaltı, bilinç üstü ve hepsi her şeye karışıyor peki hayatınızın nasıl olacağını düşünüyorsunuz? Çoktan Battık, batmasak bile kaotik bir yapının içindeyiz. O zaman da oluşan şu oluyor, keşke ve ya da kelimeleri çoğalıyor. Keşke şöyle olsaydı böyle olurdu, ya da böyle yapsaydım hayatım ne kadar güzel olurdu…Bir insan neden keşke ve yada kelimelerini kullanır? Daha çok yaşlılarda görürüz değil mi? Sinancığım şu Levent varya, 60’lı yıllarda bak buralar yoktu. Bak yemin ediyorum o zaman araba alacağıma şurayı alsam şimdi zengindim. Klasik söylemler… Gençlerde de başka boyutu var İleride şunlar şunlar olursa bende ileride şöyle böyle olurum Yani biri geçmişi konuşuyor, biri geleceği konuşuyor ve hep bir keşke var ya da bir umut var. Ya da şunumu bunumu yapsam var. Aslında kararsızlık hali var. Bir şeyi fark ediyorum. Acaba bu yapının içerisinde, dört ayrı parçaya bölünmüşlük ve eşit yetkiler olduğuna göre, acaba beyin karar verebilir mi?
Acaba beynimde birlik ve bütünlük var mı? Duygu tarafı ve mantık tarafı birbirlerinin zıttı. Bir diğeri bilinçaltı, neyi neden yaptığımı tam bilemiyorum, herşeyi kaydetmiş durumda. Bir de bilinç üstü var. Bunlar her şeye karışıyorlar ve bu karışıklığın içerisinde bende nasıl birlik ve bütünlük oluşabilir? Hayatınıza bakarsanız en basit olaylardan en karmaşık olaylara kadar hep ikilik var. Zaten beynin bir şeyi anlayıp algılayabilmesi için mukayese etmesi gerekiyor. Mukayesenin olduğu yerde birlik ve bütünlük olabilir mi? Beyin her zaman mukayese ediyor, olayı anlamak için ama kargaşa ve çatışma içinde olduğunda oradan kara çıkması çok zor. Örneğin: mühendislik eğitimi aldıysanız o zaman mantık ve matematik tarafınız daha gelişmiş olabilir, ama sosyoloji psikoloji vb. eğitimleri aldıysanız bu sefer de diğer taraf gelişmiş olabilir. Sağ kol ve ya sol kol gibi. Hangi taraf daha fazla geliştiyse belki kararlarınız ve eylemleriniz baskın taraftan etkileniyor olabilir. Bir şeyi fark edelim. Dört kişi birbiriyle çatışıyorsa eğer bunların ortak bir şey alması mümkün olmayacak Ama birinin yetkisi diğerine göre biraz daha fazla ise; ya da ağzı daha iyi laf yapıyorsa, ya da birinin elinde tabanca varsa belki diğerlerini susturabilir. Ama bu beraberce karar aldıkları anlamına gelmez. İkna edebilir, ama ikna geçici olabilir. Şirketlerde vardır bu olgu. Mesela çalışanlardan bazıları o yılki bütçeye inanmıyorlar. Aradan 3 ile 6 ay geçti, işler de o kadar iyi gitmedi, hemen başlar : “Ben demiştim, bu yıl kriz var dedim, dinlemediniz” Adam o günü bekliyor zaten, başarılı olmayı beklemiyor ki. Bazen satışçılarda da vardır bu. Şimdi bu fiyata bu ürün satmaz, nasıl yapacağız? Tabi müdüre pek birşey diyemez dışarıda ne konuşulur? “Abi söylüyorum ama adam dinlemiyor, olmaz abi bu iş” Günde on tane kapı çalarsın, telefon açarsın ve akşam gelirsin. “Sinan Bey ben size demiştim ya fiyatı herkes pahalı buldu, olmuyor bu iş”. Çok basit birşey çünkü fiyatın pahalı olduğuna inandığı için müşteriden de pahalı kelimesini duyduğu anda ne yapar? Geri çekilir, çünkü aynı fikirde, üzerine gitmesi mümkün değil. İhtiyaç net! Fiyat pahalı başka bir ihtiyacı yok arkadaşın. Bütünlüğün olmadığı yerde esasında farkında olmadan bilinçaltından kendi dediğinin olacağı ortamların sağlanmasını bekliyorsunuz.
Sinan Ergin tarafından yazılmıştır.