Kriz denilen şey bir çeşit hipnoz – (Haber Türk)

1000’lerce kişiyi cam kırığında zıplattı…

Ona modern zaman bilgesi de diyebilirsiniz, iş dünyasının motivasyon koçu da. Son olarak geçtiğimiz günlerde Neden adlı kitabı piyasaya çıkan Sinan Ergin, başarıyla ilgili sıradışı görüşlerini anlattı…

İş hayatına çok genç yaşta atılmışsınız. Hem de daha çok kadınlar arasında yaygın olan tencere pazarlamacılığı yaparak öyle değil mi?

Lise ikinci sınıftayken öğleye kadar okula gidiyorduk, okuldan sonra da evlere gidip çelik tencerenin tanıtımını yapıyorduk. Kadınlar bir evde toplanırdı, biz de çelik tencereleri tanıtıp harçlığımızı çıkarıyorduk. Lise bittiğinde ben iki yıl kadar üniversite sınavına girmedim. O kadar çok para kazanıyordum ki, bir zincir oluşmuştu, 250 kişi vardı altımda çalışan. O zamanlar kazandığım parayı şimdi kazanmıyorum.

Xerox macerası çelik tencere devri kapanınca mı başladı?

Önce işe almadılar beni, o zaman okulu bitirmemiştim, İngilizcem yoktu, çok gencim. Genel müdüre bir mektup yazdım: “İkimiz de birbirimize bir şans verelim. Maaş falan istemiyorum. Üç ay çalıştırın, beğenirseniz işe alırsınız” dedim. Bana bir şans verdiler, ben de üç ayda Türkiye birincisi oldum. Tam 14 yıl çalıştım orada. Satış müdürü, bölge müdürü, emerging marketler sorumlusu, genel müdür yardımcısı, direktör ve yönetim kurulu üyesi oldum. Sonra da ayrıldım. Canon’un genel müdürü oldum.

Sonra da organizasyon ve danışmanlık şirketi kurdunuz.

Evet şirketlere, kurumlara ve kişilere düşlerine ulaşmaları için eğitimler organize ediyoruz.

Siz bu konular hakkında nasıl bilgi sahibi oldunuz?

Çok genç yaşta çalışmaya başladığım için iş dünyasıyla ilgili çok fazla tecrübem oldu. Ayrıca şimdiye kadar belki de 15 bin tane kitap okumuşumdur. İnsan tecrübelerle ve okuduklarıyla sürekli değişiyor. Bizde yedisinde neyse yetmişinde de odur derler. Oysa yok öyle bir şey.

Peki çok çalışırsak zengin olur muyuz?

Mümkün değil… Çok çalışırsan, işine konsantre olmuş gibi gözükebilirsin ama esasen o işin içinde kaybolursun. İyi bir liderin iki gözü olmalıdır. Biri geleceğe biri bugüne bakacak. Aynı işte çok çalışırsan bir göz körelir ve geleceği göremezsin. Çalışma saatlerini sabah dokuz akşam altı gibi algılamamalıyız. Liderler 24 saat çalışırlar, adam gibi rüya görürler.

Bir insanın liderlik vasfı nasıl ortaya çıkar?

Herkes aldığı sorumluluk ölçüsünde liderdir. Çünkü sorumluluğun yoksa, korkuların artar. Bir insanın korkuları ve endişeleri varsa geleceği yaratması mümkün değildir. Geleceği sadece görebilir. Sonra “Benim bir fikrim vardı, ben bunu düşünmüştüm ama başkası yaptı” der. Bu tip insanlar bu şekilde oyalanıp durur.

Kimlere eğitim veriyorsunuz?

Türkiye’deki top 100 şirketin hepsine eğitim verdik.